Turkey: Charges against filmmakers Çayan Demirel and Ertuğrul Mavioğlu must be dropped

More than 50 human rights, cultural and film organizations condemn in an open letter the prosecution of Turkish documentary filmmakers Çayan Demirel and Ertuğrul Mavioğlu and ask for the charges against them to be dropped immediately (Turkish version available below).

May 28, 2018

Numan Kurtulmuş,  Minister of Culture and Tourism of the Republic of Turkey, İsmet İnönü Bulvarı No:32 06100, Emek Ankara, Turkey

Abdulhamit Gül, Minister of Justice Kızılay Mahallesi, Milli Müdafa Cd., 06420 Çankaya/Ankara, Turkey

Cc: Turkish National Commission for UNESCO

Dear Prof. Dr. Numan Kurtulmuş and Minister Abdulhamit Gül,

We, the undersigned cultural and human rights organizations, call upon the Public Prosecutor’s Office of Batman to drop charges immediately against filmmakers Çayan Demirel and Ertuğrul Mavioğlu and to cease efforts to criminalize the film and its makers. We also urge the Ministry of Culture and Tourism of the Republic of Turkey and the General Directorate of Cinema to support both filmmakers and to advocate for charges against them to be dropped. The upcoming court proceeding against Demirel and Mavioğlu comes at a time when artists, academics, and journalists in Turkey are being criminalized in alarming numbers for the peaceful exercise of their free speech.

On May 29, Demirel and Mavioğlu will appear in front of the Batman 2nd Assize Court. Both filmmakers stand charged with disseminating propaganda in favor of a terrorist organization under Article 7/2 of Law no. 3713 on Counter-Terrorism for their documentary film Bakur and face up to five years of imprisonment if found guilty. The feature-length documentary, shot in the summer and fall months of 2013, shows the daily life of PKK members in three different camps in southeast Turkey. The timing of both the filming and production of Bakur coincided with the peace talks between the Turkish government and the PKK to end a 40-year conflict during which a ceasefire was in place.

As the peace talks unraveled, Bakur was scheduled to premiere at the 34th Istanbul Film Festival on May 5, 2015, but on that day, the İstanbul Foundation for Culture and Arts (İKSV) canceled the screening. The film was subsequently shown in numerous other international and national festivals, but two years later, on December 20, 2017, the filmmakers were accused of disseminating terrorist propaganda and giving “legitimacy to the terrorist organization PKK/KCK’s methods of using force, violence or threats.” If found guilty, this would be the first time that filmmakers in Turkey would face a prison sentence due to a film, a dangerous precedent for the status of freedom of expression. However, as an attack on peaceful exercise of the right to free expression in Turkey, Bakuris not an isolated case. Numerous journalists, scholars, writers, and artists are currently facing similar criminal prosecutions.

The right to freedom of expression, whether in a film, newspaper, painting or peaceful protest is an essential part of a functioning democratic society and the development of vibrant cultures. Artistic expression can play a productive role in addressing conflicts, reconciling former enemies, and can contribute to developing trust between individuals and groups that have experienced protracted conflicts. Turkey has affirmed this and made international commitments to uphold these freedoms, having ratified, both the International Covenant on Civil and Political Rights (ICCPR) and the European Convention on Human Rights (ECHR). The right to freedom of expression is also protected in the Turkish Constitution (Article 26), which states that “Everyone has the right to express and disseminate his/her thoughts and opinions by speech, in writing or in pictures or through other media, individually or collectively.” Based on these commitments, Turkey can only exclude controversial works from the protections granted to free speech in exceptional and strictly defined circumstances where national security is under threat because the work would constitutes “an incitement to discrimination, hostility or violence” as expressed in the article 20 of the ICCPR. Further, based on the Principle 6 of the Johannesburg Principles, the expression may only be punished as a threat to national security if a government can demonstrate that it is intended or likely to incite violence.

Bakur does not incite discrimination, hostility or violence, but rather documents an attempt to reach a peace agreement after a decades-long conflict between the PKK and the Turkish government. Its purpose, as stated in the film’s own trailer, is “to invite its viewers to reflect on a war that has been continuing for decades and give an insightful look on its main subject, the PKK.” Such creative work is clearly and unequivocally protected in accordance with Turkey’s domestic and international commitments. Turkey must uphold its domestic and international commitments to protect freedom of expression and ensure that artists are free to create without fear.

Sincerely,

Adil Soz - International Foundation for Protection of Freedom of Speech

AG DOK

Albanian Media Institute

Arterial Network

Articolo 21

Association of Caribbean Media Workers

Bytes for All

Cartoonists Rights Network International (CRNI)

Committee for Relevant Art (CORA)

City of Asylum – Pittsburgh

Committee to Protect Journalists (CPJ)

Danish PEN

Documentarist İstanbul Belgesel Günleri

English PEN

European Documentary Network (EDN)

European Grassroots Antiracist Movement - EGAM

Federation of European Film and TV Directors (FERA)

Freedom Forum

Freemuse

German PEN

Independent Journalism Center - Moldova

Index on Censorship

International Partnership for Human Rights (IPHR)

International Press Institute (IPI)

Mediacentar Sarajevo

Media, Entertainment and Arts Alliance

Media Institute of Southern Africa

National Union of Somali Journalists

Norwegian PEN

OpenMedia

Pacific Island News Association

PEN America

PEN Canada

PEN-Club Français

PEN International

P24 (Platform for Independent Journalism)

Reporters Without Borders

Safe+Secure (DocSociety)

South East Europe Media Organisation (SEEMO)

South East European Network for Professionalization of Media

Sundance Institute

Swedish PEN

Syrian Center for Media and Freedom of Expression

Tamizdat

The Beverly Rogers, Carol C. Harter Black Mountain Institute

The Independent Filmmaker Project (IFP)

The International Exile Film Festival – Sweden

VdÜ e.V. – Die Literaturübersetzer

Vigilance for Democracy and the Civic State

VS – Verband Deutscher Schriftstellerinnen und Schriftsteller

World Association of Community Radio Broadcasters (AMARC)

28 Mayıs 2018

Numan Kurtulmuş, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İsmet İnönü Bulvarı No:32 06100, Emek Ankara, Türkiye

Abdulhamit GülAdalet Bakanlığı, Kızılay Mahallesi, Milli Müdafa Cd., 06420 Çankaya/Ankara, Turkey

Cc: UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Sayın Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ ve Adalet Bakanı Abdulhamit GÜL,

Aşağıda imzası bulunan kültür ve insan hakları kurumları olarak bizler, Batman Savcılığı'na sinemacı Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu aleyhindeki suçlamaların derhal düşürülmesi ve filmin ve yönetmenlerinin suçlu kılınmasına dair çabaların sona erdirilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca,Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı ve Sinema Genel Müdürlüğü'nü her iki sinemacıyı desteklemeye ve haklarındaki suçlamaların düşürülmesini savunmaya çağırıyoruz. Demirel ve Mavioğlu aleyhinde görülecek olan yaklaşan duruşmalar, Türkiye'de endişi verici sayıda sanatçının, akademisyenin ve gazetecinin serbest konuşma özgürlüklerini barışçıl bir şekilde kullanmalarının suç haline getirildiği bir döneme denk geliyor.

Demirel ve Mavioğlu, 29 Mayıs'ta Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Söz konusu yönetmenler, ‘Bakur/Kuzey’ belgeseli dolayısıyla Türk Ceza Kanunu’nun 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesinde yer alan “terör örgütü lehine propaganda yapmak” ile suçlanıyor. Suçlu bulunurlarsa beş yıla kadar hapis cezası alabilirler. 2013 yılının yaz ve sonbahar aylarında çekilen uzun metrajlı belgesel ‘Bakur/Kuzey’, Türkiye'nin güneydoğusundaki üç ayrı kampta PKK üyelerinin günlük hayatını gösteriyor. ‘Bakur’ filminin çekimi ve prodüksiyonu zamanlama olarak ateşkesin yürürlükte olduğu Türkiye hükümetiyle PKK arasında 40 yıllık bir çatışmanın sona erdirilmesini hedefleyen barış görüşmeleri dönemine denk geliyor.

Barış görüşmelerinin tıkandığı dönemde, ‘Bakur/Kuzey’ filminin 5 Mayıs 2015'te 34. İstanbul Film Festivali'nde prömiyerini yapması planlanıyordu, ancak o gün geldiğinde İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) gösterimi iptal etti. Film daha sonra birçok uluslararası ve ulusal festivalde gösterildi, ancak iki yıl sonra 20 Aralık 2017'de, filmin yönetmenleri terör örgütü lehine propaganda yapmak ve “PKK/KCK terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek” ile suçlandılar. Suçlu bulunurlarsa, Türkiye'de film yönetmenleri ilk kez bir film gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılmış olacak. Bu, Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumu açısından oldukça tehlikeli bir emsal teşkil edecektir. Ancak, ‘Bakur/Kuzey’ filminin bu durumu Türkiye'de serbest ifade hakkının barışçıl bir şekilde uygulanmasına yönelik bir saldırı olarak izole bir vaka değil. Birçok gazeteci, akademisyen, yazar ve sanatçı şu anda benzer cezai kovuşturmayla karşı karşıya.

İfade özgürlüğü hakkı, ister bir filmde, bir gazetede, bir resimde ya da barışcıl bir protestoda olsun, işleyen bir demokratik toplumun ve yaşayan kültürlerin gelişiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Sanatsal ifade, çatışmaları ele almakta, eski düşmanları uzlaştırmakta verimli bir rol oynayabilir ve uzun süren çatışmalar yaşayan bireyler ve gruplar arasındaki güvenin inşasına katkıda bulunabilir. Türkiye de bunu tasvip etmektedir ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’yi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni onaylamak suretiyle bu özgürlükleri korumak adına uluslararası taahhütlerde bulunmuştur. Ayrıca, ifade özgürlüğü hakkı Türkiye Anayasası’nda “herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir” ibaresini içeren 26. maddesi ile korunmaktadır. Bu taahhütlere dayanarak, Türkiye ancak Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 20. maddesinde belirtildiği gibi “ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete kışkırtma” oluşturduğundan ulusal güvenliğe tehdit teşkil eden istisnai ve kesin olarak tanımlanmış durumlarda tartışmalı işleri bu korumalardan hariç tutabilir. Dahası, Johannesburg İlkeleri'nin 6. ilkesine dayanarak, ifade, ancak şiddeti teşvik etmeyi amaçladığı ya da muhtemel kıldığı kanıtlandığı takdirde ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak cezalandırılabilir.

‘Bakur/Kuzey’ filmi, ayrımcılığı, düşmanlığı ve şiddeti teşvik etmemektedir, aksine PKK ile Türkiye hükümeti arasındaki on yıllarca süren bir ihtilaftan sonra barış anlaşmasına varma çabalarını belgelemektedir. Fragmanında belirtildiği üzere filmin amacı, izleyiciyi “Türkiye’de onlarca yıldır devam eden, adı konulmamış savaşın en önemli öznesi olan PKK’ye derinlemesine bir bakışa” davet etmektir. Bu yaratıcı iş, açıkça ve kesin olarak, Türkiye'nin iç ve dış taahhütlerine istinaden korunmaktadır. Türkiye, ifade özgürlüğünü korumak ve sanatçıların korkusuzca özgür üretimini garantiye almak için ulusal ve uluslararası taahhütlerini yerine getirmelidir.

imzacıların listesi

Adil Soz - International Foundation for Protection of Freedom of Speech

AG DOK

Albanian Media Institute

Arterial Network

Articolo 21

Association of Caribbean Media Workers

Bytes for All

Cartoonists Rights Network International (CRNI)

Committee for Relevant Art (CORA)

City of Asylum – Pittsburgh

Committee to Protect Journalists (CPJ)

Danish PEN

Documentarist İstanbul Belgesel Günleri

English PEN

European Documentary Network (EDN)

European Grassroots Antiracist Movement - EGAM

Federation of European Film and TV Directors (FERA)

Freedom Forum

Freemuse

German PEN

Independent Journalism Center - Moldova

Index on Censorship

International Partnership for Human Rights (IPHR)

International Press Institute (IPI)

Mediacentar Sarajevo

Media, Entertainment and Arts Alliance

Media Institute of Southern Africa

National Union of Somali Journalists

Norwegian PEN

OpenMedia

Pacific Island News Association

PEN America

PEN Canada

PEN-Club Français

PEN International

P24 (Platform for Independent Journalism)

Reporters Without Borders

Safe+Secure (DocSociety)

South East Europe Media Organisation (SEEMO)

South East European Network for Professionalization of Media

Sundance Institute

Swedish PEN

Syrian Center for Media and Freedom of Expression

Tamizdat

The Beverly Rogers, Carol C. Harter Black Mountain Institute

The Independent Filmmaker Project (IFP)

The International Exile Film Festival – Sweden

VdÜ e.V. – Die Literaturübersetzer

Vigilance for Democracy and the Civic State

VS – Verband Deutscher Schriftstellerinnen und Schriftsteller

World Association of Community Radio Broadcasters (AMARC)

Previous
Previous

PEN hosts literary event with displaced writers in Oslo

Next
Next

The Make Space Mission Statement