Türkiye: Uphold freedom of expression and access to information following devastating earthquakes

Rescue workers in Osmaniye, Türkiye (cc Onur Erdoğan)

Turkish version below

16 February: PEN International and the PEN centres signatory below wish to offer their deepest sympathy and support to all those affected by the two earthquakes that hit south eastern Türkiye and Syria on 6 February 2023. Over 41,000 people have been confirmed dead at the time of writing, with tens of thousands still missing. We express our condolences to the families of the victims and reiterate our solidarity with friends at PEN Türkiye and Kurdish PEN.

We also protest, in the strongest terms, the censorship and media control being deployed by Türkiye’s government in the wake of this disaster. We urge the authorities to respect the crucial need for access to sites such as Twitter, TikTok, Google, and Facebook, particularly when vital solidarity activities are being organised online.

We support the Journalists’ Union of Türkiye who are recording and protesting the prevention of journalists fulfilling their role, and Türkiye -based NGO Media Law Studies Association’s co-founder, lawyer Veysel Ok, who has launched a criminial complaint against mobile network (GSM) operators and the executives of the Information and Communication Technologies Authority (BTK) for “misuse of public duty”, “prevention of communication”, “reckless killing” and “reckless injury.”

PEN Norway’s President, Kjersti Løken Stavrum denounced the restriction of internet access in Türkiye, saying, “The use of social media by victims trapped under fallen buildings in the past week has saved lives. We would urge the government of Türkiye to fully implement and adhere to all constitutional and European Convention-protected rights of its citizens at this time of great need. Media freedom is always important but at times like this it is absolutely indispensable. We send our support and solidarity to all journalists working under these terribly difficult conditions.”

Multiple arrests of journalists have been reported in the wake of the earthquakes, including that of Evrensel journalist Volkan Pekal on 7 February after taking pictures of a state hospital in Adana. Journalists Mahmût Altintaş and Sema Çağlak were also arrested: they were subsequently released, having had their journalist cards confiscated following interrogation.

Criminal investigations have been initiated against two other journalists, Merdan Yanardağ and Enver Aysever, for ‘incitement to hatred or hostility’. Political scientist Özgün Emre Koç was detained for sharing information about the earthquake on social media and was released after being detained overnight. It has come to our attention that only journalists in possession of the turquoise press cards introduced to replace yellow cards in 2018 are permitted to report from the area. However, due to the alleged slow processing and upgrading of said cards, many professional journalists are still waiting for the issue of new turquoise press cards.

Türkiye’s restriction on the dissemination of news at a time when communication is vital to effective emergency relief efforts is absolutely unacceptable. The launch of the divisive 'Disinformation Reporting application' - which encourages users to report accounts that share misinformation - came at a time when the whole country and wider world were trying to work to save lives and coordinate support for survivors.

We further urge the government of Türkiye not to use the implemented three month state of emergency period in the affected areas to further deprive citizens of their rights of access to reliable news sources and communication methods. This is a time for adherence to media freedom standards, especially in the lead up to the forthcoming elections.

The undersigned PEN centres will continue to monitor the situation for freedom of expression in south eastern Türkiye during the imposed state of emergency in the affected areas. We wish courage and strength to all those working to support the rights and needs of survivors and victims of this devastating event.

Signed:

PEN Norway

Croatian PEN

Danish PEN

English PEN

Irish PEN/PEN na hÉireann

Kurdish PEN

PEN Armenia

PEN Esperanto

PEN International

PEN Lebanon

PEN Melbourne

PEN Netherlands

PEN Québec

PEN South Africa

PEN Sydney

PEN Türkiye

San Miguel PEN Centre

Swedish PEN

Vietnamese Abroad PEN Centre

Wales PEN Cymru

For further details contact Aurélia Dondo, Head of Europe and Central Asia Region at PEN International: [email protected]

Yıkıcı depremlerin ardından Türkiye ifade özgürlüğüne ve bilgiye erişim hakkına saygı göstermelidir

Aşağıda imzası bulunan PEN merkezleri olarak 6 Şubat 2023'te Türkiye'nin güneydoğusunu ve Suriye'yi vuran iki depremin etkilediği herkesin acısını paylaştığımızı ve onların her zaman yanında olduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu imza metni kaleme alınırken 41.000'den fazla insanın yaşamını yitirdiği ve on binlerce insanın ise hala kayıp olduğu doğrulanmıştır. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diliyor, PEN Türkiye ve Kürt PEN'deki dostlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu yineliyoruz.

Bu afetin ardından Türkiye hükümetinin uygulamaya koyduğu sansürü ve medya kontrolünü de kuvvetle protesto ediyoruz. Özellikle hayati önem taşıyan dayanışma faaliyetlerinin çevrimiçi olarak organize edildiği bugünlerde, Twitter, TikTok, Google ve Facebook gibi sitelere erişim konusunda büyük bir ihtiyaç bulunmakta olduğundan, yetkilileri bu ihtiyaca saygı duymaya çağırıyoruz.

Görevini yerine getirmeye çalışan gazetecilerin önüne çıkarılan engelleri protesto eden Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın ve Türkiye merkezli faaliyet gösteren bir STK olan Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin kurucusu olarak mobil şebeke (GSM) operatörleri ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yöneticileri hakkında “kamu görevini kötüye kullanma”, “haberleşmeyi engelleme”, “taksirle öldürme” ve “taksirle yaralama” suçları için suç duyurusunda bulunan Avukat Veysel Ok’un yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.

PEN Norveç’in Başkanı Kjersti Løken Stavrum Türkiye'de internet erişimine getirilen kısıtlamaları kınadığı açıklamasında, “Geçen hafta yıkılan binaların altında kalan kurbanların hayatını sosyal medyayı kullanmaları kurtardı. Bu büyük ihtiyaç anında Türkiye hükümetini vatandaşlarının Avrupa Sözleşmesi ile korunan tüm anayasal haklarını tam olarak korumaya ve bunların yanında yer almaya davet ediyoruz. Zaten her zaman büyük önem taşıyan medya özgürlüğü böyle zamanlarda kesinlikle vazgeçilmez hale gelmektedir. Bu son derece zor koşullar altında görev yapan tüm gazetecilere desteğimizi ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz,” demiştir.

Depremlerin hemen ardından, aralarında 7 Şubat’ta Adana'daki bir devlet hastanesinde çektiği fotoğraflardan sonra tutuklanan Evrensel muhabiri Volkan Pekal'ın da bulunduğu çok sayıda gazetecinin tutuklandığı bildirilmiştir. Gazeteciler Mahmut Altıntaş ve Sema Çağlak da tutuklanmış, sorgulanmalarının ardından basın kartlarına el konulduktan sonra serbest bırakılmışlardır.

Diğer iki gazeteci Merdan Yanardağ ve Enver Aysever hakkında da 'kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan adli soruşturma başlatılmıştır. Siyaset bilimci Özgün Emre Koç, sosyal medyada depremle ilgili bilgi paylaştığı için gözaltına alınmış ve gece gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılmıştır. Edinilen bilgilere göre, ancak 2018 yılında sarı basın kartı yerine kullanılmaya başlanan turkuaz basın kartına sahip gazetecilerin bölgeden haber yapmasına izin verilmektedir. Bununla birlikte söz konusu kartların çıkarılmasının ve güncellenmesinin çok yavaş ilerlemesi nedeniyle, birçok profesyonel gazeteci hala kendisine ait yeni turkuaz basın kartının verilmesini beklemektedir.

Acil yardım çabalarının etkili olabilmesi için iletişimin hayati önem taşıdığı bir zamanda Türkiye'nin haberlerin yayılmasına kısıtlama getirmesi kesinlikle kabul edilemez. Çok tartışılan 'Dezenformasyon Bildirim Servisi’nin kullanıma açılması tam da tüm ülkenin ve genel olarak da dünyanın hayat kurtarmak ve hayatta kalanlara verilecek desteği koordine etmek için uğraştığı bir zamanda gerçekleşmiştir.

Depremden etkilenen illerere yönelik olarak uygulamaya sokulan üç aylık olağanüstü hal döneminde de Türkiye hükümetini güvenilir haber kaynaklarına ve iletişim yöntemlerine erişim haklarından vatandaşları daha fazla mahrum bırakacak yöntemleri kullanmamaya davet ediyoruz. Zaman, özellikle yaklaşan seçimler öncesinde medya özgürlüğü standartlarına bağlı kalma zamanıdır.

Aşağıda imzası bulunan PEN merkezleri, depremden etkilenen illere yönelik olarak uygulamaya sokulan olağanüstü hal süresince ifade özgürlüğünün Türkiye'nin güneydoğusundaki durumunu izlemeye devam edecektir. Bu yıkıcı afetten sağ kurtulanların ve yaşamını yitirenlerin haklarını korumak ve ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan herkese cesaret ve güç diliyoruz.

İmzacılar:

Norveç PEN

Uluslararası PEN

PEN Türkiye

Kürt PEN

Yurtdışında Yaşayan Vietnamlılar PEN

PEN Hollanda

PEN İsveç

PEN Danimarka

PEN Galler

San Miguel PEN

PEN Hırvatistan

PEN Ermenistan

PEN Quebec

PEN İngiltere

PEN İrlanda

PEN Esperanto

PEN Melbourne

PEN Sidney

PEN Lübnan

Güney Afrika PEN

Previous
Previous

PEN Condemns Spate of Arbitrary Arrests Targeting Artists and Activists in Cuba

Next
Next

NICARAGUA: Authorities arbitrarily strip nationality and properties of PEN members, writers, journalists and critics forced into exile